http://translate.google.com.tr/?hl=tr&tab=wT#

İSRAF HARAMDIR !

7 Mart 2012 Çarşamba



Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu. 
Bir tane pirinç yere düştü .. 
Babaannem eğildi,aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu. 
Çocukluk işte, -Aman babaanne dedim. 
- Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi? 
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu. 
-Sen oturduğun yerden ahkam kesiyorsun, 'dedi. 
- Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. 
Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun? 
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. 


Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde Öğrenciyim. 
Alain'in proposlarini Okuyorum .. Birden irkildim. 
Babaannemi hatırladım. Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu .. 
Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu .. 
On dokuz yıl evveldi. Stockholm'e gitmiştim. 
Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin,traş olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm. 
Notta,'lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç çelik sanayisine yardımcı olun 'diyordu. 
Doğrusu hayretler içinde kaldım. 
Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir .. 
Birçok eşya üzerinde 'İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı. 
İşte o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. 
İsviçre'de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar,televizyonlar bir haberi duyurur. 
'Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. 
Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete,kağıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun. 
İsviçre'nin kalkınmasına yardımcı olun. 
Fazla ağaç ziyanına engel olun,deniliyordu.


Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar,Japonlara göre ruhen tekamül edememiş, 
hayatın manasını anlayamamış,zavallı kimselerdir .. 
Böyleleriyle; evini Mezat salonuna çevirmiş zavallı, diye eğlenirler. 
Bir insanin gösteriş için Eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. 
Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan geçiyor. 
İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı Meclisi toplar. 
Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve; 
-Şu andan itibaren der, -Tanrı Şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. 
Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.Dediklerini yapar, en Ustten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. 
Japonya bütün borçlarını öder .. Bu durumun Toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok. 
Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. 
Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak ... 


Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz? 
Hayat çok ince, akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. 
Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki, Ilk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım. 
Bir Mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı, bir at bir komutanı, Bir komutan bir orduyu, Bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu .. 
Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım ister fakir, hepimiz,bu hususta çok dikkatli olmak zorundayız.


 İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.


                                                                                                                                                                                                       alıntıdır

48 yorum:

Yıldız at: 7 Mart 2012 02:49 dedi ki...

Yazdıklarında kesinlikle haklısın canım
ben de asla israf etmem eeee nede olsa ağaç yaşken eğilir misali bunları çocukluğumuzda öğrendim
şimdiki gençlere bakıyorumda içim acıyor bir tüketim çılgınlığıdır gidiyor çok üzücü çok :((
Güzel paylaşımın için teşekkürler arkadaşım çok önemli bir konuya değinmişsin.

Aynur (Küçük Hala) at: 7 Mart 2012 02:50 dedi ki...

ah güzel ülkem...ah güzel ülkemin güzel insanları :(

başkaca bir söze de gerek yok zaten...

zeynep at: 7 Mart 2012 02:51 dedi ki...

Daha öncede okumuştum bu yazıyı tekrar hatırlattın teşekkürler canım.
Düşünüyorum da pirinç yıkarken kaç tanesi gidiyor ahh ahh kıymetini bilmiyoruz maalesef rahatlığımızın nimetlerimizin..Nefesimizi bile israf etmemeliyiz hele şimdi öyle anlıyorum ki nefes alabiliyor olmanın kıymetini..Şükretmeliyiz çokk.

PetroLmaviSevilmezm! at: 7 Mart 2012 02:52 dedi ki...

cok güzel bir yaziydi .. pay icin tesekkürler .

bahar006 at: 7 Mart 2012 02:55 dedi ki...

Çok fazla hassas olduğum bir konudur, ekmeğin kırıntısına kadar toplarım, kuşlara veririm, pirinç tanesi demişsin ya, düşen olursa aynen öyle ararım, bulmadan da devam etmem işime. Tuz konusunda da aynı şekilde. Hatırlatman çok iyi olmuş. Sevgiler:)

dizimanyaq at: 7 Mart 2012 02:59 dedi ki...

Çok güzel bir yazı insanı ister istemez düşünmeye ve öz eleştri yapmaya sevkediyor

derya at: 7 Mart 2012 02:59 dedi ki...

Canım kardeşim ne kadar güzel bir paylaşım o güzel yüreğine sağlık.
Bizede öyle öğretti büyüklerimiz ma
saya düşen ekmek kırıntılarını bile
toplar yerim ben:)))Öpüyorum Rabbi
me Emanet ol...

muhabbetsofrasi at: 7 Mart 2012 03:07 dedi ki...

yiyiniz içiniz israf etmeyiniz
çünkü Allah israf edenleri sevmez..der ayeti kerime

Allah'ın sevmediğini bütün dünya sevse ne olur ki

Bal Yanağın Hikayesi at: 7 Mart 2012 03:09 dedi ki...

harika bir yazı olmuş.ders niteliğinde kutlarım

Erguvan Vakti at: 7 Mart 2012 03:10 dedi ki...

Hayatı düşünmeden koşturarak yaşarken unutuyoruz maalesef bu önemli ayrıntıları,bizim için emek harcayanları,Allah'ın bize sunduğu dünya nimetlerinin kıymetini.
Çok güzel anlatılmış.
Sevgiler canım.

annemahsustan at: 7 Mart 2012 03:11 dedi ki...

çok beğendim...

yemekbiraşk at: 7 Mart 2012 03:14 dedi ki...

maalesef yapıyoruz ne kadar dikkat etsekde oluyor, bende üzülüyorum sonrasında.. desteğin içinde çok teşekkür ederim.. sevgilerimle seval

İlknur at: 7 Mart 2012 03:15 dedi ki...

çok güzel yazmışsınız ellerinize sağlık

minimutfaktan at: 7 Mart 2012 03:18 dedi ki...

Yazını çok beğendim, çok çok haklısın bazen çok dikkatsiz olabiliyoruz bu konuda, senin babaannenin verdiği dersi bana da rahmetli dedem vermişti. O anımı hatırladım şimdi zeytin topluyorduk bende yığınla zeytin var nasılsa birini de yerde bıraksak ne farkeder demiştim. Dedem de israf konusunda güzel nasihatlar etmişti nur içinde yatsın. Bu güzel yazı için teşekkürler.

bozbek at: 7 Mart 2012 03:19 dedi ki...

Benim de rahmetli anneannem minicik bir ekmek kırıntısını gösterip, bu dünyadan da büyük sakın minik diyip çöpe atma, israf etme derdi..

Aslı at: 7 Mart 2012 03:43 dedi ki...

Yazılanlara tümüyle katılıyorum. Özellikle Japon'ların yaşam biçimi. Eşyalar bizlere hizmet etmeli, biz onlara değil. Her şey gerektiği kadar olmalı.

REÇELİM at: 7 Mart 2012 03:50 dedi ki...

israf etmeyecek kadar almalı, az gelecek kadar tutumlu olmamalı hayatını insan böyle yaşarsa her daim bereketli olur sofrası evi ...
güzel paylaşımdı canım sevgilerimle öperim..:)

siyahkuğu at: 7 Mart 2012 03:54 dedi ki...

çok güzel ve anlamlı bir paylaşım canım ,çoıcuklarımızı küçükten eğitmeliyiz bu konularda bilinçli olduklarında hem onlar hem biz mutlu oluyoruz. sevgiler öptüm:).

Murat Mesut at: 7 Mart 2012 04:03 dedi ki...

resim çok iyi seçilmiş..ben de nefret ederim israftan.Zaten dinimiz anti-israf dini diye özetlense yeridir..tşk

sema at: 7 Mart 2012 04:50 dedi ki...

Ağlasam mı gülsem mi halimize. biz müslümanlar yani zannedenler olarak.biz diyorum kimse kusura bakmasın.o kadar doğru ki yazılanlar off off moralim çok bozuldu ya işte babannelerde kaldı bu güzellikler.arada kulaklarımızda çınlıyor o da arada kendimize gelip silkelenme zamanıdır.ama laf işte ......sadece üzgünüm hemde çokk,paylaşım için çook sağol öpüyorum yanaklarından

FATOŞ at: 7 Mart 2012 05:16 dedi ki...

OF tam bende nefis muhasebesi yapıyordum ki yazınıza rastladım.Bu gün migros ve tansaşlarda ithal züccaciyede % 40 indirim vardı sabah işe gelmeden önce koşa koşa gittim .Hiç ihtiyacım olmadığı halde önceki indirimden aldığın tabaklarımı 12 ye tamamladım .Yetmedi üzerinde çok güzeş cupcake resimleri olan 2 adet silindir metal kutuyu da sepete ekledim.Evde tabak çanak dolu yok onun deseni güzel yok bu derken evde yığınla tabak takımlarım oldu.Akşama çıkarken tansaştan tekrar bakınacaktım ama vazgeçtim.Şimdi benimkisi müsriflik değil de ne soruyorum kendime.Bugün harcadığım bu parayı bir öğrenciye verebilirdim .

Mutfak dili at: 7 Mart 2012 05:51 dedi ki...

Dogru soze ne hacet. Aslinda ne zaman iktisat yapsam sonradan cok buyuk miktarda bir yerden cikiyor. Belkide dogru yerde iktisat yapmiyorum diyorum bazen. Anlayamadim..)
Canim paylasimin icin tesekkurler..
Bir daha hatirlamis oldum..

♥Nilays World Fashion♥ at: 7 Mart 2012 06:01 dedi ki...

Hic Sikilmadan Okudum gercekten harika bir yazi olmus.

kitana at: 7 Mart 2012 06:05 dedi ki...

Çok şükür bizi ailemiz bu terbiye ile büyütmüş, bu duyarlılığa sahip olmayanlara çok üzülüyorum.
Çok güzel bir yazı, teşekkürler.
Sevgiler...

S.USLU at: 7 Mart 2012 06:29 dedi ki...

MÜKEMMEL BİR HAYAT DERSİ. HER BİREYİN UYMASI GEREKEN AMA HEP İHMAL EDİLEN DİR İSRAF.ÖMRÜN VE HAYATIN BİLE İSRAFI HARAMDIR.YAZAN ELLERİNE SAĞLIK BİRKEZ DAHA HATIRLATTIĞIN İÇİN TEŞEKÜRLER

gülümse at: 7 Mart 2012 06:41 dedi ki...

aynı görüşleri paylaşıyorum

alev ertürk at: 7 Mart 2012 06:54 dedi ki...

çok çok çooooook güzel bir yazı bayıldım,ama kanımca biz türkler bunu pek beceremiyoruz aksine lükse ve gösterişe o kadar düşkünüz ki insanları kıyafetlerine göre sınıflandırıyor ve hatta dikkate alıyoruz :(((

Düşlerimden İnciler at: 7 Mart 2012 07:19 dedi ki...

Ne güzel yazmışsın ,yüreğine sağlık canım...İsrafın en fazla olduğu ülkelerden biriyiz :(
Söyleye söyleye, yaza yaza değiştirebiliriz belki :(

sevda at: 7 Mart 2012 07:29 dedi ki...

ne güzel bir yazı yaşmışsın canım.hepsine katılıyorum.özellikle pirinç konusuna.pirincin vatanında yaşayanlar benim gibi bilir ne kadar çor yetiştiğini.öpüyorum.

Mehtap Kaya at: 7 Mart 2012 07:45 dedi ki...

Yazdıklarınızın hepsine katılıyorum maalesef tüketim toplumu olduk .Ben her evde üç dört telefona biz bu kadar zengin bir ülke değiliz diye karşı çıktığımda hiçkimse anlamadı yazınız için teşekkürler sevgiler.

bir kase lezzet at: 7 Mart 2012 09:18 dedi ki...

CANIM BEN GELDİM
:))
KESİNLİKLE ÇOK HAKLISIN CANIM
:)
ÇOK İSRAFTAN KAÇINMALIYIZ
:))
MUHABBETLE CANIM.

Beyaz Hanımeli at: 7 Mart 2012 09:18 dedi ki...

Ne kadar çok şeyi hoyratça tüketiyoruz ve geleceği hiç düşünmüyoruz. Şöyle bir düşünecek olursak günlük hayatımızda çöpe attığımız, hiç kullanmadığımız o kadar çok eşya ve geri dönüşüm malzemesi var ki. Herkesin biraz daha duyarlı olması gereken en konulardan biri bence. Paylaşım için sağolasın. Yüreğine sağlık. Sevgiler.

Gülsüm GÜVEN TUNCER at: 7 Mart 2012 10:16 dedi ki...

Paylaşım için teşekkür ediyorum. Bilmek başka uygulayabilmek başka. Zaman zaman bilgileri tazelemek ve tüketim toplumunun parçası olarak sürdürdüğümüz bu hoyratça harcamalarımızı "dur" dememiz gerekiyor.

SEVGİLERİMLE at: 7 Mart 2012 10:28 dedi ki...

Canım benim,
güzel yürekli,ince,naif seslim,
sen çok iyi geliyosun bana,bunu sesini duyunca daha da iyi anladım ne mutlu bana senin gibi,bir kaç güzel yürekli ile tanıştırdı bu blogger,şükürler olsun,şükürler olsun,
israf!bizim ülkemiz neden kalkınamıyor zaten,
Peygamber efendimiz(s.a.v)iki urbanız varsa üçüncüsü haram buyurmuşlar,seccadesi bile ipleri sökülmüş bir vaziyetteymiş,temiz olsun yeter diye seslenirmiş eşine,
nerde bizlerde bu düşünce,
ah!kardeşim derun mevzular,çenesi düştü şeri'nin,
tatlı yanaklarından öperim.

Swotpisces at: 7 Mart 2012 11:29 dedi ki...

ne kadar anlamlı bir yazı, paylaşım için çok ama çok tşkler...

ruken at: 7 Mart 2012 11:43 dedi ki...

harika bi yazı olmuş..kesinlikle çok haklısın yazdıklarında.. inşallah sadece toplum olarak değil bütün dünya insanları olarak öğreniriz israf etmemeyi.. ben dikkat etmeye çalışıyordum ama daha çok özen göstericem :))

Eya at: 7 Mart 2012 12:44 dedi ki...

Cok güzel bir konuya deginmissin...Bende aynenkatiliyorum, insanin hayati yalinlastikca bir hafiflik hissediyor, günlük kosusturmada isin de azaliyor, endisen de...

Recep Altun; at: 7 Mart 2012 12:47 dedi ki...

Merhabalar,

Her ne kadar İslam dini de israfı yasaklamışsa da ülkemizdeki israfın bir türlü önü alınamamıştır.

Sofra bezindeki küçük ekmek kırıntılarını yerlere dökülüp ziyan olmasın diye işaret parmağımı ıslatır kırıntıları topladığım parmağımla onları bile tüketmeye çalışırım.

Ama belki başka bir konuda bu kadar hassas değilimdir. Ama elimden geldiğince her konuda israfı önlemek için gayret ederim.

İsraf konusunu işleyerek, okuyucularınıza faydalı olduğunuza inanıyorum.

Paylaşımınız için teşekkür ederim. Selam ve dualarımla.

ANG at: 7 Mart 2012 13:40 dedi ki...

Annelerimiz 2. ocağı yakmak kibrit ziyan etmezlerdi. Yanık kibriti yanan ocakta tutuşturup, yeni ocağı yakarlardı. Tasarruf bilinci taa çocukluktan başlıyordu. Bilmem şimdi kaç anne çocuğuna tasarrufu aşılayabiliyor. Aslında hepimiz biliyoruz da. "Da"sı var işte, bu bilgiyi kullanamıyoruz. İyi ki bu konuyu işledin, iyi ki hatırlattın, işimize gelmeyen şeyleri ne çabuk unutuveriyoruz. Unutmayanlar üstüne alınmasın lütfen. Sevgiler canım,

Değmesin Yağlı Boya at: 7 Mart 2012 21:50 dedi ki...

Afrika'nın kuytu bir koyuna yakın adını bile bilmediğimiz haritada bulunamayan bir ada varmış minnacık..orada yaşayan insanlarmış dünyanın en mutlu insanları neden?..
Sahip oldukları şeylerin sayısı 7ymiş..o kadar..yatmaları için bir post giymeleri için bir parça elbise yemek yapmaları için bir kap kepçeleri dahi yokmuş dallar ile karıştırırlarmış yemeklerini..ama mutlularmış işte..çünkü ölçü çok öenmlidir..israf etmek ise evrene dahi zulümdür..sevgiler çok zevk alarak okudum canım benim.

Ahu at: 7 Mart 2012 21:54 dedi ki...

Çok çok güzel bir yazı yazmışsın. İsrafı ben de hiç sevmiyorum. Bu düşünceye kızımı da şimdiden alıştırıyorum. Malum büyüdükten sonra huy edinmek çok zor. Sevgilerimle.

zeynep at: 7 Mart 2012 22:20 dedi ki...

Kadınlar günün kutlu olsun canım .

BİRİNCİSİN at: 8 Mart 2012 02:52 dedi ki...

Kutlarım çok güzel bir konuya değinmişsin,yazında her şey var, söyleyecek başka söze gerek yok..Öz eleştiri yaptım hemen ..Sevgiler:)

obrisko at: 8 Mart 2012 04:49 dedi ki...

dile getirene sağlık:)

What's Baking?? at: 8 Mart 2012 05:42 dedi ki...

Good post..teach us never to take granted of anything and no wastage too.

ehlikeyfchef at: 8 Mart 2012 10:44 dedi ki...

çok ibretlik bir yazı bitek benim yapmamla ne değişecek dememek lazım değilmi paylaşımın için teşekkürediyorum

görkemli at: 8 Mart 2012 11:26 dedi ki...

benim de her zaman dikkat ettiğim ve hatırlatma istediğim bir konudur.Elinize yüreğinize sağlık.Çok mutlu oldum yazınızla.Sevgilerimle:))

architect at: 15 Mart 2012 16:21 dedi ki...

Güzel paylaşımlarınız için teşekkürler...Benim ailem de ''İsraf etmeyin'' düsturuyla büyüttü bizi,gerçekten dünyada onca aç-açıkta insan varken,israf etmekten haya duyuyor insan ama illaki oluyor,keşke olmasa..
''Dünyada herşey görünmez pamuk ipliğiyle birbirine bağlı'' demişsiniz ya,ne kadar güzel söylemişsiniz..Sevgiler..